Bu Blogda Ara

Bor Yağları Konusunda Akla Gelen Sorular ?






Metal İşleme Sıvıları Teknik Bilgiler



Bor Yağları - Metal İşleme SıvılarıYazdır
  • KESME  TAŞLAMA  SIVILARI

 Kesme taşlama sıvılarının üç fonksiyonları vardır:
  • Yağlayıcılık yapmak,
  • Soğutma yapmak,
  • Talaşı uzaklaştırmak.
Metal işleme surasında takım ucu ile parça  arasında çok büyük bir sürtünme oluşur ve bu sürtünmeyi aşmak için uygulanması gereken kuvvet çok yüksektir.İşlem sırasında bir sıvı kullanılması durumunda bu sıvı ,takım ucu ile parça arasında bir film tabakası oluşturarak yağlayıcılık yapar ve aynı işin daha az bir kuvvetle yapılabilmesini sağlar.Aynı zamanda takım-talaş ve takım- iş parçası arasındaki sürtünmeyi azalttığı için takım aşınmasını minimumda tutar ve  düzgün bir yüzey elde edilmesini sağlar.Kesme-taşlama sıvısı takım ve iş parçasının sıcaklığını kontrol ederek çarpılmayı minimumda tutar.Deterjan özelliği ile oluşan talaşları sistemden uzaklaştırarak daha iyi yüzey düzgünlüğü elde edilebilmesini sağlar.
  •  KESME TAŞLAMA SIVILARININ  GRUPLANDIRILMASI
  •  NEAT KESME - TAŞLAMA SIVILARI
Bu yağlar yağlayıcılık ihtiyacının soğutuculuk ihtiyacından daha fazla olduğu uygulamalarda  suyla karıştırılmadan oldukları gibi kullanılan ürünlerdir.Petrol,hayvan,deniz veya bitkisel kaynaklı yağların biri veya birkaçının kombinasyonundan oluşurlar.Mineral yağ kesme yağlarının formülasyonunda en çok kullanılan yağdır.Öte yandan mineral yağın hiçbir katıksız olduğu gibi kullanılma alanları yüksek işlenebilirlikteki metallerle (alüminyum,pirinç,magnezyum gibi ) ve çelik üzerindeki bazı hafif işlemlerle sınırlanmıştır.Mineral yağ katıksız olarak kullanıldığı durumda sadece hidrodinamik yağlayıcılık sağlar.Öte yandan mineral yağlarla birlikte polar katıklar kullanıldığında yağın polar yağlayıcılığı artar ve daha zor şartlı operasyonlarda kullanılabilir.Aynı şekilde daha da zor şartlarda çalışabilmek için bu yağların formülasyonuna  aşırı basınç ( EP ) katıklarıda ilave edilebilir.
  • EMÜLSİYONLAR
Emülsiyon , yağın emülsiyon yapıcı ajanlarla ve diğer katıklarla birlikte suda karıştırılmasıyla yağ taneciklerinin su içinde askıda kalmasıyla oluşan bir karışımdır.Yüksek yağ oranlarına sahiptir.Hayvansal ve bitkisel kaynaklı yağların yada esterlerin ilavesi emülsiyonların yağlayıcılığını artırır.Sülfürlü,klorlü ve forforlu katıkların ilavesi ise emülsiyona daha yüksek yağlayıcılık ve aşırı basınç özellikleri verir. Su, yüksek spesifik ısısı,yüksek termal iletkenliği ve yüksek buharlaşma ısısı ile en etkili soğutma ortamıdır.Emülsiyonlarda,suyun mükemmel soğutma özellikleri  yağlayıcılık sağlayan katıklarla birleştirilmiştir.    
  • SENTETİK  ÜRÜNLER
Bu tip ürünler suyla seyreltildiklerinde emülsiyonların sütümsü güörünüşlerinin aksine  yarı şeffaf ve şeffaf solüsyonlar oluştururlar ve soğutuculuğun yağlayıcılığa göre daha fazla gerek duyulduğu .Bu ürünler mineral yağ içermezler ve uygulama amaçlarına göre yağlayıcılığı artırıcı , pas önleyici katıklar içerirler.
  • YARI SENTETİK ÜRÜNLER
Bü tip yağlar emülsiyonlara göre daha az mineral yağ içerirler.Kullanım amaçlarına göre formülasyonlarına aşırı basınç ( EP ) katıkları dahil edilebilir.Emülsiyonların yağlayıcılık özellikleri ile sentetik ürünlerin soğutuculuk özelliklerini bünyelerinde taşıdıkları için en yaygın olarak kullanılan ürünlerdi
  •  KESME TAŞLAMA EMÜLSİYONLARINDA  YAPILMASI  GEREKEN    ANALİZLER  VE  SONUÇLARIN  DEĞERLENDİRİLMESİ

  • GÖRÜNÜŞ
Emülsiyonun görünüşü, orjinal üründen hazırlanacak emülsiyon ile karşılaştırılmalıdır. Görünüş berrak, homojen olmalı, faz ayrımı ve askıda yüzen partiküller olmamalıdır.Emülsiyonda faz ayrımı var ise bozulmuş demektir,bu durumda faz ayrımının sebebi tespit edilmeli ve  emülsiyon acilen değiştirilmelidir.
  • YABANCI YAĞ
Sisteme kızak yağlarından veya herhangi bier sebepten karışan başka yağlar yabancı yağ olarak bilinir.Yabancı yağ oranı sistemde %3'ü geçmemelidir. Aksi halde;
  • Emülsiyon üzerinde birikerek, emülsiyonun hava alamamasına ve dolayısı ile emülsiyonda anaerobik bakteri üremesine sebep olur.
  • Kesme bölgesinde duman oluşur.
  • Emülsiyonun stabilitesi bozulur.
  • Emülsiyonun deterjan özelliği azalır.
  • Emülsiyonun yağlayıcılık ve soğutuculuk özellikleri azalır.
  • Emülsiyonla sistemde dolaşarak makina aksamı ve işlenen parçalarda yapışkan bakiyeler bırakır.
Sistem çalışmadığı zamanlarda emülsiyon üzerinde birikecek olan yabancı yağların sıyrılarak alınması yukarıda sayılan zararlı etkileri ortadan kaldırmak bakımından çok önemlidir.
  • KONSANTRASYON
Konsatrasyon kontrolü en kolay biçimde el reraktometresi ile yapılır.Konsantrasyon yüksek ise ;
  • Parça yüzeyinde ve tezgahta yapışkan depozitler oluşur.
  • Kesme bölgesinde duman olur.
  • Operatör ellerinde tahriş problemleri olabilir. ( Özellikle sentetik ürünlerde )
Konsantrasyon düşük ise ;
  • Parçalarda ve tezgahta paslanma problemleri görülebilir.
  • Yağlayıcılık azalacağından kesici takımların uçlarını bileme süresi kısalır , istenilen kalitede yüzey düzgünlüğü elde edilemez.
  • Emülsiyonun bakteri üremesine karşı koruyuculuğu daha az olur.
 
  • pH ( Sıvının Asitlik- Bazlık Ölçüsü )
pH değeri 8 - 9.5 limitleri içinde olmalıdır.Düşük ve aşırı yüksek  pH korozyona  ve operatör  ellerinde tahriş problemlerine neden olur.pH düşmesi bakteri üremesinden olabilir. pH düşük ise bakteri testi yapılmalı, bakterivar ise emülsiyona bakteri öldürücü ilave edilmelidir. pH başka bir sebepten düşmüş ise de ortam bakteri üremesi için uygun bir duruma gelir.
  • KOKU
Sistemde bakteri üremişse kokuşma olur. Bakteri üremesi  107 adet/ml'den sonra kokuşma başlar. Kokuşma fark edilince bakteri testi yapılmalı, bakteri varsa sisteme bakteri öldürücü eklenmelidir.Özenle formüle edilmiş ürünlerde önemli kokuşma problemleri yaşanmaz.Sistemde bakteri üremesinin ve dolayısıyla kokuşmanın önüne geçmek için emülsiyona düzenli aralıklarla biosit ilve edilmelidir. 
  •  BAKTERİ
 Emülsiyonlarda bakteri testi en kolay biçimde piyasada satılan bakteri tüpleri ile olur.Emülsiyonda bakteri üremesi maksimum 10adet/ml olmalı ve bu değerden sonrasisteme bakterisit ilave edilmelidir. 107 adet/ml'den sonra sistemde kokuşma başlar.Bakteri üremesi emülsiyondaki pas önleyici ve emülsiyon yapıcı katıkların etkisini azaltır, pas problemlerine ve emülsiyonun kesilmesine yol açar.Emülsiyonda bakteri varsa vakit geçirmeden biosit ilavesi yapılmalıdır.Emülsiyona sürekli biosit ilavesi sistemde mantar üremesine uygun ortam olşturur.Sürekli ilave yapıldığı durumlarda mantar üremesine karşı da bir koruyucu kullanılmalıdır.
  • PAS
 Pas testi demir talaşlarının %5'lik emülsiyonla emdirilip  22 - 25 0C'de 48 saat bekletildikten sonra kontrolü şeklinde olur.
Paslanma var ise sebebi ;
  • Konsantrasyon düşük olabilir.
  • İnorganik tuzların varlığı ( iletkenliğin yüksekliği ) pasa sebep olabilir.
  • Emülsiyonda aşırı klorlu su kullanılmış olabilir.
  • Emülsiyonda bakteri üremiş olabilir.
  • Emülsiyon efektif ömrünü tamamlamış ve emülsiyonlarda ayrışmalar başlamış olabilir.
Emülsiyon pasa sebep oluyorsa acilen değiştirilmelidir. Aksi takdirde makina aksamında ve işlenen parçalarda düzeltilmesi imkansız pas problemleri yaşanabilir.
  • KÖPÜRME
Köpürme testi laboratuvarda özel olarak hazırlanmış belirli sertlikteki sularla hazırlanan emülsiyonların köpürme eğilimlerinin ölçülmesi şeklinde yapılır.Köpürme sebepleri ;
  • Emülsiyonda kullanılan suyun çok yumuşak olması.
  • Sistemin aşırı basınç altında çalışması.
  • Sisteme tezgahı temizlemede kullanılan deterjanların karışması.
  • Emülsiyon tankına geri dönen emülsiyonun tanka yüksekten dökülmesi.
Aşırı köpürme kesme bölgesine yeterli miktarda sıvının ulaşmasına engel olabilir ve dolayısıyla yağlayıcılık azalır.Özenle formüle edilmiş ürünlerde köpük önleyici katıklar olduğundan köpürme problemleri olmaz.Yinede köpürme problemleri yaşandığında köpük söndürücü ilavesi yapılmalı ve köpüğün kaynağı tespit edilerek ortadan kaldırılmalıdır.
  • İLETKENLİK
 İletkenlik çok basit bir şekilde taşınabilir tipleride olan iletkenlik ölçme aletleri ile ölçülebilir.Emülsiyonlarda problemsiz efektif çalışma için maksimum iletkenlik değeri 6000-7000 mikrosiemens / cm'dir.Bu değerlerden sonra emülsiyonda değişik problemler görülebilir ;
  • Emülsiyonun stabilitesi bozulur.
  • Bir kısım yağ emülsiyondan ayrılabilir, kremalaşmalar olur ve emülsiyon sistemde sirküle edildikçe makina aksamında ve işlenen parçalarda yapışkan bakiyeler bırakabilir.
  • Emülsiyon pas problemlerine yol açar.
Emülsiyonun iletkenliği direkt olarak kullanılan suyun iletkenliği ile ilgilidir. Kullanılan suyun iletkenliği yüksek ise emülsiyonun iletkenliğide çok yüksek olur ve yine ilaveleri bu suyla yapılan emülsiyonun iletkenliği de çok kısa bir sürede artar ve emülsiyon efektif ömrünü normalden çok daha kısa sürede tamamlar.Güvenli ve problemsiz bir çalışma için iletkenlik değeri 7000 mikrosiemens / cmdeğerini geçtiğinde emülsiyon değiştirilmelidir.
  • EMÜLSİYON / SOLÜSYON HAZIRLAMADA KULLANILACAK SULARDA  ARANAN ÖZELLİKLER
Mineral yağ bazlı ve yarı sentetik ürünler suyla emülsiyon, tam sentetik ürünler ise suyla solüsyon oluştururlar.Gerek yağ bazlı olanlar ve gerekse sentetik olanlar ortalama % 5  (% 3-8)  konsantrasyonlarda kullanılırlar. Bunun anlamı 100 kg'lık bir emülsiyon / solüsyonda 5 kg metal işleme sıvısı ve 95 kg su var demektir. Dolayısı ile emülsiyonla problemsiz çalışmak ve emülsiyondan uzun efektif ömür elde edebilmek için emülsiyona katılacak suyun çok büyük bir titizlikle seçilmesi gerekmektedir.Genellikle sanayide bu tip uygulamalarda kullanılacak suyun aşağıda daha ayrıntılı olarak açıklanan iletkenlik, toplam sertlik, ve pH değerlerinin belli limitler içinde olması gerekmektedir.
  • İLETKENLİK
 Suyun iletkenliği mikrosiemens/cm olarak ifade edilir ve suyun içinde bulunan kalsiyum, magnezyum, sülfat, klor, potasyum gibi iyonların bir ölçüsüdür. Suyun içinde bu iyonlardan ne kadar çok var ise suyun iletkenliğide o kadar yüksek olur.Su emülsiyon hazırlamada kullanıldığında, bu iyonlar suya katılan ürünün formülasyonunda bulunan pas önleyici ve emülsiyon yapıcı özelliğe sahip katıkların ve diğer katkı maddelerinin etkisini azaltır. Bu nedenle emülsiyon hazırlamada kullanılacak suda bu iyonların belli limitleri aşmaması, yani iletkenlik değerlerinin 500 mikrosiemens/cm değerinden daha yüksek olmaması gerekmektedir. Öte yandan emülsiyonların iletkenlik değerleri 6000-7000 mirosiemens/cm değerlerine geldiğinde, emülsiyon efektif ömrünü tamamlar. Emülsiyonda kremalaşmalar ve pas problemleri gibi önemli problemler ortaya çıkar. Normal şartlarda, 500 mikrosiemens/cm gibi normal iletkenlikli bir suyla emülsiyon hazırlandığında, yeni emülsiyonun iletkenliği 1000-2000 mikrosiemens/cm seviyelerinde olur ve yine ilaveleri bu suyla yapılan emülsiyonun 6000-7000 mikrosiemens/cm iletkenlik değerine ulaşması en az 6-8 ayda olur. Öte yandan, yüksek iletkenlikli bir suyla hazırlanan bir emülsiyonun iletkenlik değeri daha başlangıçta 3000-4000 mikrosiemens/cm değerlerinde olur ve emülsiyonun 6000-7000 mikrosiemens/cm değerlerine çıkması çok kısa bir sürede olur ve emülsiyon ömrünü normalden çok daha kısa sürede tamamlar.
  • TOPLAM SERTLİK
 Suyun toplam sertliği suyun içinde bulunan kalsiyum ve magnezyum miktarının bir ifadesidir ve Fransız Sertliği cinsinden ifade edilir. Suyun içinde bulunan kalsiyum ve magnezyum gibi maddeler metal işleme sıvısında bulunan emülsiyon yapıcı katıkların etkisini azaltarak sıvının suyla emülsiyon yapmasını zorlaştırırlar. Böyle sularla hazırlanan emülsiyonlarda bir kısım yağ emülsiyondan ayrılarak emülsiyonun üst kısmına çıkar. Dolayısı ile emülsiyonun yağlayıcılık, pas önleyicilik ve soğutuculuk gibi özellikleri azalır. Aynı zamanda suda bulunan kalsiyum ve magnezyum gibi mineraller bakteriler için çok iyi bir beslenme ortamı oluşturacağından,  bu gibi sularla hazırlanan emülsiyonlarda çok kısa bir süre içinde bakteri üremesi olur. Bakteri kokuşmaya sebebiyet verdiği gibi aynı zamanda emülsiyonda bulunan pas önleyici katıkların etkisini azalttığından pas problemleri gibi önemli problemler yaşanır. Bu nedenlerden dolayı emülsiyonla problemsiz çalışabilmek ve emülsiyondan uzun efektif ömür alabilmek için, emülsiyon hazırlamada kullanılacak suyun sertlik değerinin 20 Fransız Sertliğini geçmemesi gerekmektedir.
  • Cl ( Klor )
Sudaki  klor  başlı  başına  pas  ve  korozyon  sebebidir. Normal  su metallerde  çok  az  korozyona  sebep  olurken  tuzlu ( tuz = sodium  klorür, sulu  sistemlerde iyonlara  ayrışarak  Cl açığa  çıkarır )  suyun ne  kadar  güçlü bir korozyon  yapıcı  olduğu  örneği  düşünülürse  sudaki  klorün emülsiyonlarda  ortaya  çıkaracağı  pas  problemleri tahmin  edilebilir. Sudaki Cl  miktarı  50  ppm  üzerinde  olduğunda ciddi  problemler  yaşanır.
  • pH
Metal işleme sıvıları emülsiyonları ile problemsiz çalışmak için pH değeri aralığı 8-9.5 olmalıdır. Emülsiyonlarda bu pH değeri aralığına sahip olabilmek için emülsiyon  hazırlamada kullanılan suyun pH değeri 6.5-7.5 olmalıdır.
  • SONUÇ
Metal işleme sıvıları emülsiyonları ile problemsiz çalışmak ve emülsiyonlardan yüksek performans ve mümkün olduğunca uzun efektif ömür elde etmek için, emülsiyon hazırlamada kullanılacak suyun iletkenlik, toplam sertlik ve ph değerlerinin yukarıda belirtilen sınırlar içinde olması gerekmektedir.
  • YAĞLAYICILIK  MEKANİZMASI
Metal işleme operasyonlarında kullanılan kesme-taşlama ürünlerinde çalışma şartlarının gereksinimlerine  göre aşağıdaki yağlayıcılık mekanizmalarından biri veya birkaçı aynı anda kullanılabilir.
  • HİDRODİNAMİK YAĞLAYICILIK
 Bu tür yağlayıcılıkta, yağlayıcı madde sadece sahip olduğu viskoziteden dolayı iki  yüzey arasında bir film tabakası oluşturarak yüzeylerin temas etmesini dolayısıyla sürtünmeyi engeller. Bu yağlayıcılıkta oluşan film tabakası son derece zayıf bir film tabakasıdır ve çok kolaylıkla bozulabilir.Bu nedenle bu yağlayıcılık çok az miktarda yağlayıcılığın gerektiği durumlarda kullanılır.
  • POLAR (BOUNDRY ) YAĞLAYICILIK
Bu tür yağlayıcılık sıvının sahip olduğu polar katıklarla olur.Sıvının içindeki polar katıklar metal yüzeyinde toplanırlar ve polaritelerinden dolayı birbirlerini ittiklerinden metal yüzeylerinin birbirlerine temaslarını ve engelleyerk sürtünmeyi minimumda tutarak yağlayıcılık yaparlar. Yağlayıcılık hidrodinamik yağlayıcılığa göre daha yüksektir.Seçilen polar katıkların cinsi ve miktarıda yağlayıcılık derecesini etkiler.Çok aşırı basınç altında çalışmalarda katıkların polariteleri bozulduğundan bu yağlayıcılık istenen sonuçları vermez.
  • EXTREME PRESSURE ( EP )  YAĞLAYICILIK
Bu tür yağlayıcılık formülasyona dahil edilen EP katıkları ile elde edilir.EP katıkları metal yüzeyi ile kimyasal reaksiyona girerek metal yüzeylerinde çok dayanıklı bir film oluştururlar ki , bu film en zor şartlarda 800 –900 0 C lere ulaşan sıcaklıklarda bile bozunmayarak yağlayıcılık özelliğini devam ettirir ve aşınmayı engeller.
  • EMÜLSİYONLARIN  HAZIRLANMASI

  • Emülsiyonu hazırlamadan önce emülsiyon tankının ve makina aksamının fiziksel ve biyolojik olarak temizlenmiş olmasından emin olunmalıdır.
  • Operasyona göre tespit edilmiş konsantrasyonu elde etmek için gerekli yağ miktarı ayrı bir kapta mükemmel bir şekilde  suyla karıştırıldıktan sonra emülsiyon tankına ilave edilmelidir.
  • Karıştırma sırasında yağ suya ilave edilmeli,su  yağa ilave edilmemelidir.
  • İlave sırasında karıştırma devam etmelidir.
  • Daha kolay bir karıştırma sağlamak için su sıcaklığının  20 0 C civarında olmasına dikkat edilmelidir.
  • Yağ ilavesi tamamlandıktan sonra konsantrasyon kontrol edilmeli ve gerekli ayarlamalar  yapılmalıdır.
  • Emülsiyonun homojenliğinden emin olmak için işleme başlamadan en az 10 dakika daha karıştırmaya devam edilmelidir.
  • Emülsiyonun hazırlandığı tarih not edilmeli, daha sonra karşılaştırılmalar yapabilmek için numune alınarak analizleri yapılmalı ve sonuçlar dosyalanmalıdır.
  • EMÜLSİYONLARIN DEĞİŞTİRİLMESİ
Efektif ömrünü tamamlamış  bir emülsiyonun atılıp yerine yeni emülsiyon hazırlanması sırasında  sistemin  mükemmel  bir  şekilde temizlenmesi, yeni hazırlanacak emülsiyondan maksimum performans ve efektif ömür alabilmek için son derece önemlidir.
  • Yeni emülsiyon sisteme konmadan önce emülsiyon tankı,makina aksamı ve boru devreleri fiziksel ve biyolojik olarak mükemmel bir şekilde temizlenmelidir.
  • Sistemin fiziksel temizliği , emülsiyon tankı,makina aksamı ve boru devrelerinin talaş kalıntıları,çamur, her türlü kir ve pislikten temizlenmesidir ve gerekirse herhangi bir deterjanda kullanılabilir.
  • Emülsiyondan maksimum performans ve efektif ömür alabilmek için , sistemin fiziksel temizliği en az üç ayda bir yapılmalıdır.Bu iş için emülsiyon başka bir tanka alınmalı ve sistemin temizliği yapıldıktan sonra tekrar sisteme konmalıdır.
  • Emülsiyonun biyolojik olarak temizlenmesi ise sistemin her türlü bakterilerden temizlenmesidir ki, bir dezenfektan maddenin emülsiyonun temas edebildiği her noktaya uygulanması ile olur.Bu işlem aşağıda daha detaylı olarak belirtildiği gibi emülsiyona ilave edilen dezenfekten maddenin emülsiyon ile belirli bir süre sirkülasyonu ile yapılır.

  •   EMÜLSİYONLARIN  BAKIMI
Kesme-taşlama emülsiyonlarından çalışma sırasında yüksek performans ve uzun efektif ömür alabilmek için düzenli aralıklarla bakımlarının yapılmaları gerekmektedir.
Emülsiyonların konsantrasyon ve pH değerleri günlük olarak kontrol edilerek kaydedilmelidir.pH ölçümü pH kağıtları veya dijital pH ölçme aletleri ile yapılabilir.Günlük pH ölçümlerinde pH kağıdı kullanılabilir,fakat ayda bir yapılacak detaylı testlerde daha kesin sonuçlar alabilmek için kalibre edilmiş elektronik bir ölçme aleti kullanılmalıdır.
Günlük konsantrasyon testleri kolayca refraktometre kullanılarak yapılabilir.Öte yandan emülsiyonlar kullanıldıkça yabancı maddelerle kontamine olurlar ve bu refraktometre okumasında sapmalara neden olabilir.Bu nedenle en az ayda bir konsantrasyon testi asitle ayrıştırma metodu ile yapılmalıdır.
 Günlük yapılması gereken pH ve konsantrasyon testleri kullanıcı tarafından kolayca yapılabilir.Fakat bu testler emülsiyonun stabilitesini ve kullanıma uygunluğunu test etmek için yeterli değildir ve en az ayda bir alınacak numunenin üretici firmanın laboratuvarında daha detaylı testleri yapılmalı,alınan sonuçlar olması gereken ideal sonuçlarla karşılaştırılmalı ve gerekiyorsa emülsiyonu düzeltici yönde müdaheleler yapılmalıdır.Hougthon müşterilerinde kullanılan ürünlerden düzenli olarak aldığı numunelerin detaylı testlerini yaparak ekte görüldüğü gibi raporlarını yazarak emülsiyonlardaki gelişmeleri kaydeder.Her rapora bir lot numarası verilir ve bu rapor bilgisayara kaydedilir ve aynı zamanda müşteri dosyasında saklanarak emülsiyonların kullanılmaya başlandıkları zamandan itibaren gelişmeleri takip edilir.
 Günlük yapılan pH ve konsantrasyon testlerinden başka en az ayda bir emülsiyonun iletkenlik,pas,bakteri,köpürme,koku gibi testleri yapılmalı ve sonuçlara göre emülsiyonun kullanılabilirliğine karar verilmeli ve gerekiyorsa düzeltici müdaheleler yapılmalıdır.
Emülsiyonların kulanım sırasındaki performansları ve efektif ömürleri direk olarak kullanılan sudan etkilendiği için ,emülsiyonların hazırlanmasında kullanılan sularında düzenli aralıklarla test edilmeleri  gerekmektedir.
  
  • EMÜLSİYONLARIN      KULLANILMASINDA  DİKKAT  EDİLECEK   HUSUSLAR

  • Emülsiyonlara kesinlikle sigara  izmariti, sigara  külü, çöp gibi  yabancı maddeler  atılmamalıdır,
  • Emülsiyonlarda  kesinlikle  el  yıkanmamalı ve mümkün  olduğunca temastan  kaçınılmalıdır,
  • Emülsiyonun konsantrasyonu  günlük  olarak  kontrol  edilerek ayarlanmalıdır,
  • Emülsiyon  konsantrasyonu ayarlanırken, emülsiyona  sadece  su  veya sadece  yağ eklenmemeli , başka  bir  kapta gerekli  konsantrasyonda ayarlanmış  emülsiyon  ilave  edilmelidir,
  • Emülsiyon  tankının üst  kısmında  birikecek  olan yabancı  yağlar günlük olarak  sıyrılarak  alınmalıdır,
  • Emülsiyonlara  ürünü  temin  eden  firmanın  teyid  etmediği  herhangi bir katık kesinlikle  ilave  edilmemelidir,
  • Emülsiyonda  görülen  beklenmeyan  bir  hareket  ( köpürme,  pas yapma, kokuşma ) en  kısa  sürede  ilgiliye  bildirilmelidir,
  • Emülsiyonlara  yapılan  her  ilave  ( kesme  sıvısı, köpük  söndürücü  v.b.) miktarı  ve tarihi  ile  kaydedilmelidir,
  • Emülsiyonların   ayda bir daha  detaylı  testleri  yapılması  için ürünü temin  eden firmanın teknik  servisi  ile  temas halinde  olarak, ayda  bir numune  hazırlanmalıdır.

Atı Yağlar İle İlgili Bilgiler



Atık YağlarYazdır

Yeni  Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği  30.07.2008 tarih ve 26952 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
  •  Atık Yağlar İle İlgili Yasaklar
Atık motor yağları dahil atık yağlar ile bu yağların işlenmesi sonucu çıkan atıkların insan ve çevreye zarar verecek şekilde sahada boşaltılması veya yenisi ile değiştirilmesi, depolanması, doğrudan veya dolaylı bir biçimde yüzeysel sular ile yeraltı suyuna, denizlere, drenaj sistemleri ile toprağa verilmesi, fuel-oil veya diğer sıvı yakıtlara karıştırılması ve mevcut düzenlemeler ile belirlenen limitleri aşarak hava kirliliğine neden olacak şekilde işlenmesi veya yakılması yasaktır.
  • Kirletme Yasağı
Atıkların izin verilen tesisler dışında geri kazanılması, bertaraf edilmesi ve/veya ettirilmesi; toprağa, denizlere, göllere, akarsulara ve benzeri alıcı ortamlara dökülmesi, dolgu yapılması ve depolanması suretiyle çevrenin kirletilmesi yasaktır.
  • Neleri Kapsar ?
Yönetmelik, EK-1’de belirtilen I., II. ve III. kategori atık yağların üretimi, geçici depolanması, toplanması, taşınması, işlenmesi, bertarafı, ithalat ve ihracatı ile transit geçişine ilişkin yasak, sınırlama ve yükümlülükleri, alınacak önlemleri, yapılacak denetimleri  kapsar.

  •  Atık Yağ Nasıl Oluşur ?
Herhangi bir madeni yağ veya herhangi sentetik yağ sanayide veya sanayi dışı alanlarda özellikle yağlama amacı ile belli bir süre kullanım sonucu kimyasal ve fiziksel olarak kirlenir ve orijinal özelliğini kaybeder. Yağ, içindeki katkı maddelerinin kırılması, normal kullanım esnasında kir, metal sürtünmeleri, su veya kimyasallarla karışarak kirlenir ve rengi koyulaşarak kullanılamaz duruma gelir. Yağ zamanla uzun kullanımdan dolayı iyi performans göstermez. Dolayısıyla motorun daha iyi iş yapabilmesi için kullanılmış yağ, yeni yağla değiştirilir.

  • Atık Yağların Sınıflandırılması

  • I. Kategori Atık Yağ: Bu kategoride yer alan atık yağlardaki PCB, toplam halojen ve ağır metal gibi kirleticiler aşağıdaki tabloda verilen sınır değerlerin altındadır. Bu kategorideki atık yağların öncelikle rejenerasyon ve rafinasyon yolu ile geri kazanımlarının sağlanması gerekmektedir. Bu kategorideki yağlar 21 nci maddede belirtilen koşullar nedeniyle enerji geri kazanımı amacıyla kullanılabilir.
  • II. Kategori Atık Yağ: Bu kategorideki atık yağlar Bakanlıktan lisans almış tesislerde enerji geri kazanımı amacıyla kullanıma uygun atık yağlardır. Ancak klorür, toplam halojen ve PCB parametreleri aşılmayan endüstriyel atık yağların rejenerasyon ve rafinasyon yoluyla geri kazanımı mümkündür.
  • III. Kategori Atık Yağ: Bu kategoride yer alan atık yağlardaki ağır metaller aşağıdaki tabloda verilen sınır değerlerin üzerindedir. Klorür ile toplam halojenler 2000 ppm’in, PCB ise 50 ppm’in üzerindedir. Rejenerasyon ve rafinasyona uygun olmayan, yakıt olarak kullanılması insan ve çevre sağlığı açısından risk yaratan ve lisanslı tehlikeli atık yakma tesislerinde yakılarak zararsız hale getirilmesi gereken atık yağlardır.

  • Hangi Atık Yağ Hangi Kategoriye Girer ?
Çevre ve Orman Bakanlığı’nca yapılan atık yağ kategori belirleme çalışmaları neticesinde genel olarak:
• Makine yağlama yağları  1. Kategori
• Motor yağları (Araçlardan)  2. Kategori
Olarak belirlenmiştir.
(Bu çalışma ülke genelinden numuneler alınarak yapılmış olup bu numunelerin  analizlerinin sonuçları çoğunlukla karşısında belirtilen kategoride çıkmıştır. Bir atık yağın analiz sonucu illaki bu çalışma sonucu belirtilen kategoride çıkacak diye bir kural yoktur. Örneğin az kirlenmiş bir motor yağı 1. kategori çıkabilir.)

  • Atık Yağların Kullanım Alanları
Kapsamda yer alan yağlar Yönetmelikle 3 kategoriye ayrılmıştır.
I.   Kategori Atık Yağlar : Ürün ve enerji geri kazanımı yapılabilir.
II.  Kategori Atık Yağlar: Enerji geri kazanımı yapılabilir. Klorür, toplam halojen ve PCB parametreleri aşılmayan endüstriyel yağların ürün geri kazanımı da yapılabilir.
III. Kategori Atık Yağlar: Tehlikeli atık yakma tesislerinde bertaraf edilmelidir.
  • Atık Yağ Üreticisinin Yükümlülükleri
  • Atık Yağ Üreticileri: 

  • Atık yağ üretimini en az düzeye indirecek şekilde gerekli tedbirleri almakla,
  • Atık yağların lisans almış taşıyıcılar vasıtasıyla lisanslı bertaraf tesislerine gönderilerek bertaraf ettirilmesini sağlamakla,
  • Atık yağların tesis dışına taşınmaları durumunda Ulusal Atık Taşıma Formu’nu doldurmakla,
  • Atık yağlarını Yönetmelikte belirtilen şekilde geçici depolamakla,
  • Atık motor yağı üreticileri hariç, atık yağlara ilişkin bir önceki yıla ait bilgileri içeren atık yağ beyan formunu doldurarak takip eden bir sonraki yılın şubat ayı sonuna kadar İl Çevre ve Orman Müdürlüğü’ne göndermekle ,
  • Atık yağların taşınmasında üretici ile işleme veya bertaraf tesisi işletmecisi arasında uyuşmazlık  çıkması halinde, bu uyuşmazlık giderilemezse on beş gün içinde uyuşmazlığı il çevre ve orman müdürlüğüne ve Bakanlığa bildirmekle, bu süre içinde uyuşmazlığa konu olan atık yağları kendi depolarında muhafaza altına almakla Yükümlüdürler.
  • Atık yağlarla ilgili kayıtlar 5 yıl süreyle saklanmalıdır.

  • Atık Yağların Geçici Depolanması 

  • Atık yağlar geçirimsiz zemin üzerine yerleştirilmiş tanklar/konteynerler/variller içinde toplanır.
  • Farklı kategorilerdeki atık yağlar ayrı kaplarda toplanırlarlar, bu atık yağlar birbirleriyle ve farklı atıklarla karıştırılmazlar.
  • Atık yağ geçici depolama kapları göstergeli olup dökülmeye, sızmaya ve yağmura karşı önlem alınır. 
  • Atık yağ depolama kapları  kırmızı renkli olmalı ve  üzerinde “Atık Yağ” ibaresi yer almalıdır.

  • Yağ Üretim Beyanı
Yağ üreticileri, bir önceki yıl piyasaya sürülen yağ miktarlarını EK-3’de yer alan Yağ Beyan Formu ile her yıl Şubat ayı sonuna kadar Bakanlığa bildirmekle yükümlüdür. Söz konusu bildirim yetkilendirilmiş kuruluşlar tarafından üyeleri adına topluca yapılabilir.
  •  Atık Motor Yağlarının Toplanması
Atık motor yağları, motor yağı üreticileri veya bunların yetkilendirilmiş kuruluşları tarafından toplanır. Bunlar dışındaki gerçek ve tüzel kişiler tarafından atık motor yağları toplanmaz. Motor yağı üreticileri, ülkenin her yanından atık motor yağlarını toplayacak şekilde sistem kurmak ve bu sistemi etkin olarak çalıştırmakla yükümlüdür.
  •  Atık Sanayi Yağlarının Toplanması
Her türlü sanayi dalından kaynaklanan atık sanayi yağlarının, kategori testleri yaptırılarak atık üreticisi tarafından uygun yöntemlerle işlenmesi veya bertaraf ettirilmesi sağlanır. Bu yağları işleyecek veya bertaraf edecek tesislerin Bakanlıktan lisans alması zorunludur.
  • Atık Yağların Taşınması ve Taşıma Araçlarının Lisans Alma Zorunluluğu
Atık yağların taşınması ve taşıma araçlarının lisans almasına ilişkin esaslar 1/1/2010 tarihine kadar aşağıda yer alan hükümlere göre yürütülür.
  • Atık Yağların Geri Kazanılması
Sadece I. kategori atık yağlar ve klorür, toplam halojen ve PCB parametreleri aşılmayan 2. Kategori endüstriyel atık yağlar rafinasyon ve rejenerasyon yolu ile geri kazanılabilir. Bu uygulama için Yönetmeliğin 20. maddesinde belirtilen şartları sağlayan tesislerin Çevre ve Orman Bakanlığı’ndan lisans alması gerekmektedir.
  •  Rejenerasyon:  Bu işlem ile atık yağlardan her türlü kirletici, oksidan ürünleri, partiküller giderilerek ulusal veya uluslar arası standart ve şartnameler ile kullanım amacına uygun orijinal yağ elde edilir.

  • Rafinasyon:  Bu işlemde ise destilasyon veya asit-kil rafinasyonu ile atık yağ geri kazanılır. Destilasyon işlemi, çöktürme, ısıtma, vakum, filtrasyon ve santrifüj aşamalarını içerir. Atık yağ, çöktürme tankında büyük partiküller çöktürülerek giderilir. Daha sonra yağ ısıtılır ve su, uçucu hidrokarbonlar ve askıda katı maddeler vakumlu filtre ile giderilir. Nötralizasyon ve demulfizasyondan sonra atık yağ 150 0C de ısıtılır. Filtrasyondan geçen partiküller santrifüj edilerek %90 oranında ürün elde edilir. Asit-kil rafineri işleminde ise yağ içindeki kirletici ve bozunma maddelerini gidermek için konsantre sülfürik asit karıştırılır. Bu işlem sonucunda çözünür olmayan kükürt içeren bileşikler oluşur ve reaktör tabanında çöker. Ürün daha sonra kireç veya kostik soda ile nötralize edilir. Rengini ağartmak için kil filtre edilir ve son vakum destilasyonla atık yağın rafinasyonu tamamlanır.

  • Çevre Yönetimi Sisteminin Kurulması 
Bakanlıktan lisans almış olan mevcut rafinasyon ve rejenerasyon tesisleri, 20 inci maddenin birinci fıkrasının (k) bendi gereğince çevre yönetim sistemlerini bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden itibaren bir yıl içinde kurmak ve buna ilişkin belgeyi Bakanlığa göndermekle yükümlüdür.

  • Atık Yağların İlave Yakıt Olarak Kullanılması
 I. ve II. kategori atık yağlar,
  1. Çimento Fabrikalarında
  2. Alçı Fabrikalarında
  3. Kireç Fabrikalarında
  4. Kil kurutma fırınlarında
  5. Demir-Çelik yüksek fırınlarında
  6. Enerji Santrallarında
Mevcut yakıta ilave edilerek kullanılabilir. Bu uygulama için Çevre ve Orman Bakanlığı’ndan lisans alınması gerekmektedir. Lisans değerlendirmesi EK-6daki belgelerle yapılır.

Petroyağ - Kusursuz Birliktelik